KURUMSAL TEKLİF ALIN

Voltify Elektrikli Bülten Elli Dördüncü Sayısı

Voltify’dan Elektrikli Bültenin yeni sayısına hoş geldiniz.

Sektörden, markalardan, analistlerden, kısacası dünyada elektrikli otomobil pazar ve ekosistemine etki eden gelişmelerden haftalık derlediklerimizi düzenli olarak Voltify Blog’da paylaşıyoruz.

Bizi sosyal medya kanallarımızdan takibe alarak gelişmelerden haberdar olabileceğinizi hatırlatarak bu haftanın gelişmelerine geçebiliriz.

Elektrikli Araç Şarj Tarifelerine Yeni Düzenleme

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), elektrikli araç şarj tarifelerinde köklü bir değişikliğe gidiyor. Yeni düzenlemeyle birlikte şarj ücretleri sabit kalmayacak, istasyonun bulunduğu konumun yoğunluğuna ve şarj işleminin yapıldığı saat dilimine göre fiyatlar farklılık gösterecek.

Elektrikli araç kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte şarj altyapısına yönelik düzenlemeler de hız kazanıyor. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, TRT Radyo 1’de yaptığı açıklamalarda, şarj tarifelerinde "dinamik fiyatlandırma" döneminin sinyallerini verdi. Yapılan açıklamaya göre, şarj maliyetleri artık istasyonun yoğunluğuna ve günün saatine göre belirlenecek.

AVM’de Yüksek, Tenha Bölgelerde Düşük Tarife

Başkan Yılmaz, planlanan lokasyon bazlı tarife sistemi sayesinde fiyatlandırmanın arz-talep dengesine göre şekilleneceğini belirtti. Buna göre büyük ve kalabalık alışveriş merkezleri (AVM) gibi talebin çok yüksek olduğu noktalarda şarj işlemi yapan araç sahipleri daha yüksek bir tarife üzerinden ödeme yapacak. Buna karşılık, talebin daha az olduğu, sakin ve mütevazı bölgelerdeki istasyonları tercih eden kullanıcılar çok daha uygun fiyatlarla hizmet alabilecek.

Yeni sistem sadece konumla sınırlı kalmayıp zaman bazlı fiyatlandırmayı da içeriyor. Elektrik şebekesindeki yük durumuna göre fiyatlar gün içinde değişkenlik gösterecek. Yılmaz, elektrik tüketiminin zirve yaptığı akşam saatlerinde şarj ücretlerinin daha yüksek olacağını ancak tüketimin düştüğü gece saatlerinde elektrikli araçların çok daha avantajlı fiyatlarla şarj edilebileceğini vurguladı. Kullanıcılar doğru zamanı ve lokasyonu seçerek şarj maliyetlerini ciddi oranda düşürebilecek.

Şarj Ünitelerine POS Desteği

EPDK’nın gündemindeki bir diğer önemli konu ise ödeme yöntemlerindeki çeşitlilik. Mevcut sistemde ödemeler çoğunlukla mobil uygulamalar üzerinden QR kod ile yapılıyor. Ancak yabancı turistlerin ve mobil uygulama kullanmayı tercih etmeyen vatandaşların mağduriyetini gidermek amacıyla şarj ünitelerine POS cihazı entegrasyonu planlanıyor. Böylece kullanıcılar, doğrudan kredi kartı veya temassız ödeme yöntemiyle şarj hizmeti satın alabilecek. Ayrıca istasyonların arıza durumları ve erişilebilirlik bilgileri de anlık olarak izlenerek paylaşılacak.

Otomotiv Liman Operasyonları Büyük Dönüşüme Giriyor

Elektrikli araçların küresel ölçekte hızla yaygınlaşması, otomotiv tedarik zincirinin en kritik halkalarından biri olan liman operasyonlarını yeniden şekillendiriyor. Automotive Logistics ile Associated British Ports (ABP) tarafından hazırlanan yeni rapor, limanların geleneksel içten yanmalı araçlara göre tasarlanmış altyapılarının, artan BEV (bataryalı elektrikli araç) hacimleri karşısında yetersiz kaldığını ortaya koyuyor.

Raporda, ABP’nin limanlarını elektrikli araç dönemine hazırlamak için kapsamlı bir dönüşüm programı başlattığı belirtiliyor. Bu dönüşümün merkezinde üç temel başlık öne çıkıyor: altyapı yatırımları, dijitalleşme ve otomasyon, sürdürülebilirlik odaklı yeni operasyon modelleri.

ABP, artan EV trafiğini karşılayabilmek için güvenli depolama alanları, farklı yangın ve batarya risklerine uygun operasyon protokolleri ile yüksek kapasiteli şarj altyapılarına yatırım yapıyor. Bunun yanında, liman içi araç akış yönetimi ve kapasite planlaması yapay zekâ, veri analitiği ve otomasyonla daha verimli hale getiriliyor.

Rapor, elektrikli araç ticaretinin hızla büyümesinin limanların coğrafi konumlanmasını da değiştirdiğini belirtiyor. Yeni ticaret rotaları, artan Çin ve Avrupa bağlantıları, farklı regülasyon gereklilikleri ve lojistikte sürdürülebilirlik baskısı, limanları yalnızca bir transfer noktası olmaktan çıkarıp stratejik tedarik zinciri merkezleri haline getiriyor.

Sürdürülebilirlik tarafında ise enerji talebinin yönetimi, şarj altyapısının karbon ayak izi, güvenlik standartları ve operasyonel dayanıklılık gibi başlıklar ön plana çıkıyor.

Raporun genel değerlendirmesi, elektrikli araç devriminin yalnızca otomotiv üretimini değil; lojistik, depolama ve liman operasyonlarını da köklü biçimde dönüştürdüğünü gösteriyor. Bu dönüşüm hem büyük yatırımları hem de uzun vadeli stratejik planlamayı zorunlu kılıyor.

BYD, Küresel Elektrikli Araç Pazarındaki Liderliğini Koruyor

BYD ve Tesla, 2025’in üçüncü çeyreğinde de küresel elektrikli araç pazarının zirvesindeki yerlerini koruyor. TrendForce’un bugün paylaştığı rapora göre BYD, yüzde 15,4’lük küresel pazar payıyla bataryalı elektrikli araç segmentinde liderliğini sürdürdü. Ancak şirketin satışları ikinci çeyreğe kıyasla hafif bir gerileme gösterdi.

Tesla ise yüzde 13,4’lük payla ikinci sırada yer aldı ve çeyreklik bazda yüzde 29’un üzerinde güçlü bir büyüme kaydetti. Bu ivmenin özellikle ABD’deki sübvansiyonların sona yaklaştığı dönemdeki satışlar ve Çin pazarında yeniden artan talep sayesinde oluştuğu belirtiliyor.

BYD, üçüncü çeyrekte 582.522 elektrikli araç satışı gerçekleştirdi. Bu rakam yıllık bazda yüzde 31,37 artışa işaret ederken, ikinci çeyreğe göre yüzde 4,03 düşüş yaşandı. Tesla’nın aynı dönemdeki küresel teslimatları ise 497.099 adede ulaştı. Buna göre, yıllık bazda yüzde 7,39, çeyreklik bazda ise yüzde 29,41 artış kaydedildi.

Pazarın yükselen yıldızları arasında Geely Auto ve Leapmotor da öne çıktı. Geely yüzde 6, Leapmotor ise yüzde 4,1 küresel pazar payıyla dikkat çekti. Xpeng üçüncü çeyrekte yüzde 3,1 ile altıncı, Xiaomi ise yüzde 2,9 ile sekizinci sırada yer aldı. Küresel elektrikli araç pazarında en büyük paya sahip ilk 10 üreticiden 6 tanesinin Çinli olması da dikkat çeken detaylar arasında.

Avrupa'da PHEV Satışları İlk Kez Dizeli Geride Bıraktı

Avrupa otomotiv pazarı, elektrikli ve hibrit araçlara hızlı geçişle birlikte, uzun yıllardır otomobil satışlarında baskın olan dizel motorlu araçları geride bırakıyor.

2025’in ilk on ayında, şarj edilebilir hibrit araçlar (PHEV) pazar payını %9,4’e çıkardı; aynı dönemde dizel araçların payı ise yalnızca %8’de kaldı. Bu sonuçla birlikte dizel otomobiller, Avrupa’da satış sıralamasında artık ilk üç içinde bile yer alamaz hale geldi. Uzun yıllar boyunca pazarda dominant olan dizel araçların gerilemesindeki başlıca nedenler arasında: sıkılaşan emisyon kuralları, üreticilerin hibrit/elektrikli modellere yönelmesi, elektrikli ve hibrit araçlara verilen vergi teşvikleri ve küçük sınıf modellerde dizel seçeneğinin kaldırılması gösteriliyor.

Bugün hibritler, Avrupa'daki yeni araç satışlarının üçte birinden fazlasını oluşturuyor. İlk on ayda yüzde 34,7’lik pazar payına ulaşan hibritler, benzinli araçların (yüzde 26,9) ve elektriklilerin (yüzde 18,3) önünde yer alıyor.

KURUMSAL TEKLİF ALIN WhatsApp ile İLETİŞİM