if (window.location.href.includes("kurumsal-teklif")) {
window.dataLayer = window.dataLayer || [];
window.dataLayer.push({
'event': 'kurumsal_teklif_button_click'
});
}
Fosil Yakıtlar Kullanan Araçların Çevreye ve İnsan Sağlığına Zararları
Fosil yakıtlı araçların zararları, çevre kirliliği, sera gazı salımı, gürültü ve sağlık sorunları gibi pek çok olumsuz etkiyi beraberinde getirir. Benzinli, dizel ve LPG’li araçlar; karbon emisyonuna yol açar, hava kalitesini düşürür ve özellikle solunum hastalıklarını artıran kimyasal gazlar yayar.
İnsanlar uzun yıllardır fosil yakıtlardan enerji elde ediyor. Bu enerji; elektrik, ısınma ve ulaşım anlamında hayatımızı kolaylaştırıyor. En yoğun fosil enerji kullanım alanlarının başında ise
ulaşım var. Ulaşım sektörü benzin, dizel ve LPG yakıtlarını kullanarak hareket enerjisi elde ediyor.
Fosil yakıtlar pek çok alanda kullanılsa da hem dünyaya hem insan sağlığına geri döndürülemez zararlar veriyor. Fosil yakıtların sebep olduğu zararları ve bunun sonuçlarını sizin için bir araya getirdik. Gelin, bu fosil yakıtların çevreye ve insan sağlığına verdiği
zararları ayrıntılı biçimde inceleyelim.
Fosil Yakıtlar Nelerdir?
Fosil yakıtlar, milyonlarca yıl boyunca yer altında biriken bitki ve hayvan kalıntılarının ısı ve basınca maruz kalmasıyla oluşan karbon bazlı enerji kaynaklarıdır.
Benzin,
dizel ve
LPG gibi
yakıt türleri fosil yakıtlara örnek olarak gösterilir ve özellikle ulaşım sektöründe yoğun şekilde kullanılır. Araçlarda kullanılan başlıca
fosil yakıt türleri şunlardır:
- Benzin:
Ham petrolden rafinasyon yoluyla elde edilen hafif ve yanıcı bir sıvı yakıttır. Özellikle otomobillerde yaygın olarak kullanılır. Yanma sırasında yüksek miktarda karbonmonoksit, hidrokarbon ve azot oksit gibi zararlı gazlar açığa çıkar. Sessiz çalışmasına rağmen hava kirliliği ve sağlık sorunları açısından ciddi riskler barındırır.
- Dizel (Mazot):
Benzine kıyasla daha yoğun ve enerji değeri daha yüksek bir yakıttır. Genellikle ağır vasıtalar, ticari araçlar ve bazı binek araçlarda tercih edilir. Partikül madde (PM) ve azot oksit (NOx) salımı daha fazladır. Bu nedenle dizel araçlar, solunum yolu hastalıkları ve hava kalitesi sorunları açısından daha büyük tehdit oluşturur.
- LPG (Sıvılaştırılmış Petrol Gazı):
Propan ve bütan gazlarının karışımından oluşur. Araçlarda kullanılabilmesi için dönüşüm sistemleri gerektirir. Karbon salımı göreceli olarak düşüktür, ancak LPG depolama ve dolum süreçleri yangın ve patlama riski taşır. Ayrıca tam yanma sağlanamadığında zararlı gaz salımı meydana gelebilir.
Bu yakıt türleri;
içten yanmalı motorlar aracılığıyla enerji üretir, ancak aynı zamanda karbon ayak izini artırarak çevresel ve toplumsal maliyetlere yol açar. Günümüzde fosil yakıtların yerine elektrik gibi alternatif enerji kaynaklarına yönelmek, hem sürdürülebilirlik hem de halk sağlığı açısından önem kazanmıştır.
Fosil Yakıtların Zararları Nelerdir?
Fosil yakıtların kullanımı, hem doğaya hem de insan sağlığına çeşitli şekillerde zarar verir. Bu etkiler yalnızca araçların çalıştığı anda değil; üretimden tüketime kadar tüm süreç boyunca ortaya çıkar. İşte
fosil yakıtların başlıca zararları:
- Hava kirliliğine neden olur: Fosil yakıtların yanmasıyla karbonmonoksit, azot oksitler ve partikül maddeler açığa çıkar. Bu maddeler solunum yolu hastalıklarına yol açabilir.
- İklim değişikliğini hızlandırır: Fosil yakıtlar sera gazı salımını artırarak küresel ısınmaya ve iklim dengesizliğine neden olur.
- Asit yağmurlarına yol açar: Kükürt ve azot bileşikleri atmosferde su buharıyla birleşerek asit yağmurlarına dönüşür; bu da toprağa, su kaynaklarına ve bitki örtüsüne zarar verir.
- Su ve toprak kirliliği oluşturur: Fosil yakıtların taşınması ve işlenmesi sırasında meydana gelen sızıntılar doğal kaynakların kirlenmesine neden olabilir.
- Ozon tabakasını inceltir: Zararlı gazların salınımı, atmosferin koruyucu tabakası üzerinde yıkıcı etkilere neden olabilir.
- İnsan sağlığına zarar verir: Egzoz gazlarına maruz kalmak; astım, bronşit, kalp hastalıkları ve erken ölümlerle ilişkilendirilir.
- Gürültü kirliliği yaratır: İçten yanmalı motorlar yüksek ses seviyesinde çalışarak özellikle şehir yaşamında ses kirliliğine katkıda bulunur.
Fosil yakıtların bu çok yönlü zararları göz önünde bulundurulduğunda, alternatif ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelmek çevresel ve toplumsal açıdan kaçınılmaz hâle gelir.
Fosil Yakıt Kullanan Araçların Zararları Nelerdir?
Hayvanların ve bitkilerin yer kabuğundaki kalıntıları olan fosiller, karbon tabanlı bileşiklerdir. Bu fosillerden arabalarda akaryakıt olarak kullanılan benzin, dizel ve LPG'ler üretilir. Karbon temelli bu bileşikler yakıldığında ciddi miktarda enerji elde edilebilir. Fakat bu enerji sonucunda karbon emisyonu artar; zararlı birçok madde de açığa çıkar. Fosil yakıtların zararı üretim sürecinden başlayarak son tüketiciye kadar devam eder. Bu kullanım geniş çaplı bir etki yaratarak bölgesel hatta küresel zararlara yol açar. Elektrikli araç bataryalarında ise bu durum tam tersidir. Doğa dostu olan elektrikli araçların, sadece elektrik harcaması yaparak kullanılabiliyor olması küresel sorunların önüne geçebilmek için alınabilecek önlemlerdendir.
Benzinli Araçların Zararları Nelerdir?
Benzinli araçlar dünyada en yaygın kullanılan fosil yakıtlı araçlardır. Bu araçların çevreye birçok olumsuz etkisi bulunur. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Benzinli araçlar genellikle daha az azot dioksit yaysa da daha fazla karbonmonoksit ve hidrokarbon emisyonu üretir.
- Fosil yakıt tüketen araçlar içerisinde benzinli araçlar, ortalama düzeyde bir gürültü kirliliğine neden olur. Ancak bu, yeni teknolojiye sahip sürdürülebilir araçlarla kıyaslandığında son derece yüksektir.
- Kükürtlü bileşikler oluşur. Renksiz ve kokusuz olan bu maddeler atmosfere dağılır ve burada oksidasyona uğrar. Bunun sonucunda oluşan kükürtdioksit ve kükürt trioksit, akciğer rahatsızlıklarını tetikler.
- Egzoz emisyonlarında aldehitler bulunur. Karbonil grubundaki organik bileşiklerden olan aldehitler; astıma, alerjik reaksiyonlara ve kansere yol açabilir.
- Ortalama düzeyde partikül madde emisyonu yaratır. Bunlar, yakıtın içerisinde yer alan ve yanma olayına katılmadan atmosfere dağılan partiküllerdir.
Mazotlu Araçların Zararları Nelerdir?
Dizel araçlar, benzinli araçlara göre daha zararlı içeriklere sahiptir. Benzinli araçlarda meydana gelen bütün zararlara ek olarak;
- Atmosfere daha fazla partikül salarlar. Bu partiküller karbon, karbon-hidrojen bağları, kükürt ve daha farklı maddeleri bünyesinde taşır. Yeni nesil dizel arabalarda partikül filtresi kullanılsa da bu filtre sürekli devrede olmaz ve sürücüler düzenli olarak değişimini yapmazlar.
- Dizel araçlarda aynı zamanda NOx özellikli gazlar da açığa çıkar. Bu maddeler son derece zararlıdır ve filtrelenmesi de mümkün değildir
- Yüksek düzeyde gürültü kirliliğine neden olurlar.
LPG’li Araçların Zararları Nelerdir?
Benzinle çalışan arabalarda bazı değişiklikler yaparak aracın LPG'yle çalışması sağlanabilir. Bu sayede sürücüler yakıt masraflarından tasarruf sağlar. Her ne kadar benzine göre daha düşük emisyon yaratsa da LPG'li araçlar da çevre açısından olumsuz etkilere sahiptir. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Gazlı araçlar karbon emisyonuna neden olmaya devam eder.
- Depolaması ve doldurulması açısından oldukça riskli bir yakıttır.
Bunların yanı sıra tıpkı benzinli ve mazotlu araçlardaki gibi azot dioksit, karbonmonoksit ve hidrokarbon salınımlarıyla çevreye önemli zararlar verir. Ayrıca mazotlu araçlara kıyasla daha az olsa da önemli bir gürültü kirliliği kaynağıdır.
Fosil Yakıtlı Araçların Çevresel Etkileri ve Zararları
- Asit yağmurları meydana gelir: İçerisindeki kirli partikül sayısı artan hava bir süre sonra yağmurla bu kirleri toprağa bırakır ve böylelikle bitkiler, ormanlar, akarsular zarar görür.
- Ozon tabakasını deler: Ozon tabakası, atmosferi zararlı güneş ışınlarından koruyan moleküller topluluğudur. Fosil yakıtlar, canlılığın devamı açısından kritik olan bu yapıya kalıcı hasarlar verir.
- Oksijen miktarı azalır: Ortaya çıkan enerji sırasında havadaki oksijen karbondioksite dönüşür. Bu da başta insanlar olmak üzere tüm canlılara, doğaya zarar verir.
- İklim değişikliğine neden olur: İklim değişikliğinin en büyük sebebi havadaki sera gazı oranının artmasıdır. Bunun en büyük sebeplerinden biri de fosil yakıt tüketimidir.
- İçilebilir su kaynaklarını kirletir: Fosil yakıtların üretimi ve tüketimi esnasında yüksek miktarda su kullanılır. Bu da içilebilir su kaynaklarının azalmasına neden olur.
- Gürültü kirliliği oluşturur: Fosil yakıtlar sadece çevreyi kirletmekle kalmaz, gürültü kirliliğine de sebep olur. Fosil yakıt tüketen araçlar içten yanmalı motorlara sahiptir. Sistemin çalışabilmesi için sürtünme ve hareket gerekir. Bu da aracın çalışması esnasında bir dizi ses çıkmasına neden olur.
Fosil Yakıtlı Araçların Sağlık Üzerindeki Zararları
Yakıtlar çevre kadar insan sağlığı üzerinde de yoğun etkilere sahiptir. Yoğun araç trafiğinin olduğu bölgelerde insanlar sürekli olarak kirli hava solumak zorunda kalır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2022 verilerine göre dünya genelinde her yıl yedi milyon insan kirlilik nedeniyle daha erken ölüyor.
Avrupa Çevre Ajansı'nın 2019 yılında yaptığı bir araştırmaya göre Avrupa Birliği’ndeki karbondioksit emisyonunun dörtte birinden ulaşım sorumludur. Bu oranın %71'iyse karayolları taşımacılığından yani fosil yakıtla çalışan araçlardan gelir. Her ne kadar arabaların emisyon oranları aşağı çekilmeye çalışsa da trafikte seyir hâlinde bulunan milyonlarca aracın denetimini sağlamak mümkün değildir.
Hava kirliliği insanlar üzerinde bilinen üç etkiye sahip. Bu üç etkiyi şöyle sıralayabiliriz:
- Erken ölümler meydana gelir.
- Akut solunum hastalıkları oluşur.
- Ağır astım ve bronşitler gelişir.
Yapılan araştırmalar, DSÖ'nün hava temizliği standardının karşılanması hâlinde ortalama insan ömrünün 2-3 yıl uzayabileceğini gösteriyor. Kimi bölgelerdeki hava kirliliğinin insan ömrünü beş yıl düşürebileceğine dikkat çekiliyor.
Fosil yakıt tüketen araçların zararlarını inceledikten sonra benzinli, mazotlu ve LPG'li araçların zararlarını da ayrı ayrı değerlendirebiliriz. Genel anlamda benzer etkiler yaratsalar da çalışma prensiplerine göre verdikleri zararlar değişkenlik gösterir.
Fosil Yakıtlı Araçlar İle Elektrikli Araçlar Arasındaki Farklar
Elektrikli araçlar ile fosil yakıtlı araçlar arasında ciddi farklar bulunmaktadır. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Fosil yakıtlı araçlar, içten yanmalı motorları nedeniyle karbon ayak izini artırıcı etkiye sahiptir. Elektrikli araçlar ise doğrudan karbon emisyonu üretmezler.
- Elektrikli araçlar daha sessiz ve düşük titreşimlidir. Bu da fosil yakıt kullanan araçlara göre daha konforlu bir sürüş anlamına gelir.
- Fosil yakıtlı araçların yakıt ve bakım maliyetleri elektrikli araçlara kıyasla daha yüksektir.
Fosil yakıtların etkilerinden rahatsızlık duyan ve gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak isteyen araç kullanıcıları, elektrikli araçlara yöneliyor. Temiz enerjiye daha sessiz bir yolculuk ve maksimum sürüş performansı da eklenince elektrikli araçlar son derece cezbedici bir seçenek hâline geliyor.
Gerek sürdürülebilirlik gerek performans odaklı sebeplerle elektrikli araçları merak ediyor ancak henüz hızla gelişen bu teknolojiye satın alma yatırımı yapmayı doğru bulmuyorsanız kiralama yolunu deneyebilirsiniz. Voltify olarak en çok tercih edilen elektrikli araç modellerini sizlere sunuyoruz. Eve elektrikli araç şarj istasyonu kurulum maliyeti hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, bize başvurabilirsiniz. Böylelikle hem hanenizde hem şirketinizde yeşil enerjiye destek verebilir, elektrikli arabanızı keyifle kullanabilirsiniz. Şirketinize, filonuza veya yaşam tarzınıza uygun elektrikli araca beklemeden ulaşabilir, 3-12 aylık abonelik modelleriyle özgürleştiren mobilitenin tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca partnerlerimiz aracılığıyla Voltify müşterilerine özel fiyatlarla sunulan şarjlanma veya şarj ünitesi kurulum hizmetinden faydalanabilirsiniz. Böylelikle hem hanenizde hem şirketinizde yeşil enerjiye destek verebilir, elektrikli arabanızı keyifle kullanabilirsiniz.