Voltify Elektrikli Bülten Otuz Birinci Sayısı
Voltify’dan Elektrikli Bültenin yeni sayısına hoş geldiniz.
Sektörden, markalardan, analistlerden, kısacası dünyada elektrikli otomobil pazar ve ekosistemine etki eden gelişmelerden haftalık derlediklerimizi düzenli olarak Voltify Blog’da paylaşıyoruz.
Bizi sosyal medya kanallarımızdan takibe alarak gelişmelerden haberdar olabileceğinizi hatırlatarak bu haftanın gelişmelerine geçebiliriz.
Tesla'nın Sürücüsüz Taksi Hizmeti Yola Çıkıyor
Tesla'nın merakla beklenen otonom taksi hizmeti 12 Haziran'da başlıyor. İlk etapta sadece ABD'nin Teksas eyaletinde faaliyete geçecek robotaksi servisi 10 sürücüsüz Model Y ile başlayıp birkaç ay içerisinde 1.000 araçlık bir filoya ulaşacak ve Amerika'daki diğer eyaletlere yayılacak.
FSD yazılımı sayesinde bugün ABD, Çin ve Almanya'daki fabrikalarında yeni üretilen araçlarını hattın sonundan sürücüsüz olarak yükleme noktasına taşıyabilen Tesla, tam otonom sürüşü kademeli olarak tüm dünyada kullanıma sunmayı planlıyor.
Tesla'nın robotaksi hizmeti, 1.500 araçlık filosuyla Waymo'nun en büyük rakibi olacak. Elon Musk, önümüzdeki yıldan itibaren Teksas'ta üretilecek direksiyon ve pedalsız Cybercab ile taksi servisini yüz binlerce araçlık dev bir platforma dönüştürmek istiyor.
Elektrikli Araçların %83 Daha Az Fren Tozu Ürettiği Tespit Edildi
Yeni yayımlanan bir çalışma, elektrikli araçların sadece egzoz emisyonlarını değil, frenlemeden kaynaklı fren tozlarını da önemli oranda azalttığını ortaya koydu.
Daha önce Kaliforniya ve Londra gibi yerlerde yapılan araştırmalar, elektrikli araçların yaygınlaştığı bölgelerde hava kalitesinde önemli iyileşmeler sağlandığını göstermişti. Yeni çalışma, elektrikli araçların fren tozu kirliliğini de azalttığını ortaya koyuyor.
EIT Urban Mobility ve Transport for London tarafından yapılan çalışma, daha az kullanılan mekanik frenlerin neticesinde elektrikli araçların %83 daha az fren tozu ürettiğini tespit etti. Bunun temel sebebi, elektrikli araçların yavaşlamak için çoğunlukla rejeneratif frenleme kullanması.
Çalışmada ayrıca, hibrit araçların %10-48, şarj edilebilir hibrit araçların %66 oranında daha az fren tozu salınımı yaptığı ortaya konuyor.
Çalışma, fren tozunun yanı sıra lastik aşınması ve yol yüzeyi aşınması gibi diğer kirletici türlerine de odaklandı. Analizde lastik ve yol aşınmasından kaynaklanan diğer kirlilik biçimleri de ele alındı. Lastik aşınması konusunda, elektrikli araçların ağırlıklarının daha fazla olması nedeniyle bu konuda biraz daha fazla kirlilik oluşturduğu varsayıldı. Elektrikli araçların içten yanmalı araçlara göre %20 daha ağır olduğu tespit edildi.
Elektrikli araçların lastik aşınması biraz daha fazla olsa da, fren tozunun çok daha zararlı olduğu belirtiliyor. Çünkü fren tozunun %40’tan fazlası havaya karışırken, lastik aşınması kaynaklı parçacıkların yalnızca %1 ila %5’i havaya karışıyor.
Toplamda %38 Daha Az Kirlilik Üretiyor
Çalışmadaki en yüksek elektrikli ağırlık tahmini hesaba katıldığında dahi, elektrikli araçlar toplamda (fren, lastik, yol aşınması dahil) %38 daha az kirlilik üretiyor. Üstelik egzoz emisyonları bu hesaba dahil değil.
AB iklim Hedeflerini Yerine Getiremeyen İrlanda'yı Dev Ceza Bekliyor Olabilir
İrlanda, emisyonlarını azaltmak için şimdi harekete geçmezse, diğer AB üye devletlerine 8 milyar ila 26 milyar euro (yaklaşık 998 milyar Türk Lirası) arasında değişen 'çarpıcı' bir fatura ödemek zorunda kalabilir.
Bu sert uyarı, İrlanda Mali Danışma Konseyi (IFAC) ile İklim Değişikliği Danışma Konseyi (CCAC) tarafından ortaklaşa yayımlanan bir raporda yer alıyor. Raporda, hükümetin 'şimdi harekete geçmesi' gerektiği, aksi takdirde ilerleyen yıllarda önemli uyum maliyetleriyle karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor. Henüz uygulamaya konmamış emisyon azaltım planlarının yürürlüğe girmesi halinde bu potansiyel maliyetlerin 3 milyar ila 12 milyar euro arasında düşürülebileceği ifade ediliyor.
İrlanda neden emisyon hedeflerini kaçırdığı için ödeme yapmak zorunda?
Avrupa Birliği’nin yönetmeliği sera gazı emisyonlarının azaltılması için bağlayıcı ulusal hedefler belirliyor. Üye devletler, karayolu taşımacılığı, binalar, küçük sanayi tesisleri, atık yönetimi ve tarım olmak üzere beş ana sektörde belirlenen iklim hedeflerini karşılamak zorunda. Bu hedefler, her ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasına göre ayarlanıyor. Daha zengin ülkeler için daha sıkı gereklilikler uygulanıyor. Eğer bir ülke belirlenen hedeflerin gerisinde kalırsa, bu açığı kapatmak için karbon kredisi satın almak zorunda kalıyor. Ancak bu kredilerin fiyatı, diğer AB ülkelerinin hedeflerine ne ölçüde ulaştığına veya onları aştığına bağlı olarak değişiyor. Geçen yıl Ulaştırma ve Çevre (T&E) kuruluşu tarafından yayımlanan bir rapor, birçok ülkenin hedeflerini kaçırması durumunda, 2030 yılında karbon kredileri için bir açık artırma savaşının yaşanabileceği konusunda uyarıda bulunmuştu. Bu da karbon kredisi fiyatlarını tahmin etmeyi zorlaştırarak, İrlanda’nın karşı karşıya olduğu potansiyel maliyetlerin büyük ölçüde değişkenlik göstermesine neden oluyor.
İrlanda Emisyon Hedeflerinden Ne Kadar Uzakta?
İrlanda Çevre Koruma Ajansı’nın (EPA) en son verilerine göre, ülkenin 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını yüzde 29 oranında azaltması bekleniyor. Ancak bu rakam, ülkenin AB ile üzerinde anlaştığı yüzde 51’lik azaltım hedefinin oldukça gerisinde kalıyor. İrlanda, hedeflerini kaçıran tek ülke değil ancak emisyon açığı açısından AB’de en kötü ülkelerden biri. Şu ana kadar yalnızca Lüksemburg, Yunanistan, Portekiz, İspanya ve Slovenya belirlenen hedeflerin ötesine geçebildi.
"Emisyonları azaltmada bir miktar ilerleme kaydettik, ancak değişim hızımız ulusal ve AB iklim hedeflerimizi karşılamak için yeterli değil," diyen CCAC Başkanı Marie Donnelly, hükümeti acilen harekete geçmeye çağırıyor.
Elektrikli Renault 4 E-Tech, Avrupa'da Satışa Sunuluyor
Ekim 2024'te tanıtılan ve tıpkı Renault 5 gibi geçmişten günümüze uyarlanan yeni Renault 4 E-Tech, Avrupa'da satışa sunuluyor. Evolution, Techno ve Iconic olmak üzere üç farklı donanım seviyesiyle tercih edilebilen Renault 4 fiyatı 29.990 eurodan başlıyor.
Fransız markanın elektrikli ürün gamında Renault 5 ve Symbioz arasında konumlanan yeni Renault 4 E-Tech; 4140 mm uzunluğa, 1800 mm genişliğe, 1570 mm yüksekliğe ve 2620 mm aks mesafesine sahip. 420 litre bagaj hacmine sahip olan modelde aydınlatılmış logo ve yuvarlak farlardan oluşan ön panel, arka kapılar ve kelebek camların şekli ile arka tasarım, doğrudan orijinal 4'ü akıllara getiren detaylar arasında yer alıyor.
Tıpkı Renault 5 gibi AmpR Small platformu üzerine yükselen modelin giriş seviyesinde 90 kW (120 hp) güç ve 225 Nm tork üreten motor kullanılmış. Bir üst seviyede ise 110 kW (150 hp) güç ve 245 Nm tork üreten bir motor bizleri karşılıyor. Güçlü motor, yeni Renault 4 E-Tech'in 0-100 km/s hızlanmasını 8,5 saniyede tamamlamasını sağlıyor.
Renault 4 E-Tech'de 40 kWsa ve 52 kWsa'lik iki farklı batarya seçeneği mevcut. Renault'nun tahminlerine göre WLTP menzili 400 kilometreye kadar çıkıyor. Küçük batarya ise 300 km civarında bir menzil vadediyor. 11 kW AC şarj ve 100 kW'a kadar DC hızlı şarj desteğine sahip olan bataryanın yüzde 15'ten yüzde 80 seviyesine dolumu 30 dakika sürüyor. Söz konusu modelde ısı pompası ve bataryadan elektronik aletlere güç vermeyi sağlayan V2L özelliği de bulunuyor.
Karsan e-ATAK, Almanya’da Seviye-4 Otonom Sürüş Onayı Aldı
Karsan’ın elde ettiği büyük başarılarla adını duyuran modeli Otonom e-ATAK, Almanya’nın karayolu trafik düzenlemelerinden sorumlu resmi kurumu KBA’dan (Kraftfahrt Bundesamt- Federal Motorlu Taşımacılık Kurumu) onay alan ilk otonom toplu ulaşım aracı olmayı başardı.
Bu onayla birlikte Karsan’ın teknoloji partneri ADASTEC ile geliştirdiği Seviye-4 Otonom e-ATAK, Almanya’nın Hannover kentinde Albus Projesi kapsamında kamuya açık yollarda görev yapacak ilk otonom otobüs oldu. Bu adım, Avrupa’nın en katı regülasyonlarına sahip pazarında Türk mühendisliği imzasıyla hayata geçen bir ilki temsil ediyor.