if (window.location.href.includes("kurumsal-teklif")) { window.dataLayer = window.dataLayer || []; window.dataLayer.push({ 'event': 'kurumsal_teklif_button_click' }); }
KURUMSAL TEKLİF ALIN

Türkiye’nin Elektrikli Geleceği: Şarj Altyapısında Büyük Dönüşüm

Cüneyt Tınaz – Zes Ülke Müdürü

Elektrikli araçlar (EV), dünya genelinde ulaşım sektörünün geleceğini şekillendirirken, Türkiye de bu küresel dönüşümün önemli bir parçası haline geliyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) 2024 raporuna göre, elektrikli araçların toplam araç satışlarındaki payı hızla artıyor ve birçok ülke karbon nötrlük hedeflerine ulaşmak için elektrikli araçları teşvik ediyor.

Türkiye’de ise elektrikli araç kullanımının artışıyla paralel olarak, şarj altyapısında da hızlı bir büyüme gözlemleniyor. 2025 yılı itibarıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, 2025 Haziran ayı itibariyle ülke genelindeki toplam soket sayısı 30 bin 680’e ulaştığı belirtilmiştir. AC şarj soket sayısı %2 artışla 18 bin 143'e, DC şarj soket sayısı da %3 artarak 13 bin 290'a yükselmiştir. 

Türkiye’de Yüksek Hızlı Şarj İstasyonlarının Yükselişi

Yüksek güçlü şarj istasyonlarının yaygınlaşması, elektrikli araçların uzun yol kullanımındaki tercih edilebilirliğini artırıyor. Özellikle 400 ila 720 kW gücündeki ultra hızlı DC şarj istasyonları, kısa sürede şarj imkânı sunarak sürüş menzil kaygısını önemli ölçüde azaltıyor. Bu da şarj operatörlerinin ve altyapı yatırımcılarının teknolojiye daha fazla kaynak ayırmasına yol açıyor. 

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) raporları, yüksek güçlü şarj altyapısının yaygınlaşmasının e-mobilite’nin benimsenmesinde kritik bir unsur olduğunu belirtiyor.

Küresel Şarj Altyapısı ve Türkiye’nin Yeri

Türkiye’de şarj altyapısının gelişmesi ve elektrikli araç seçeneklerinin artması ile tüketici eğilimleri de elektrikli araçlara yönelmeye başladığını gözlemlemekteyiz. Örneğin; Haziran 2025’te toplam araç satışlarının içerisinde elektrikli araç satışlarının payı yaklaşık %27 oranında gerçekleşerek rekora imza attı.

Global ölçekte elde edilen analizler gösteriyor ki, elektrikli araç pazarındaki büyümenin şarj altyapısı yatırımlarıyla paralel ilerlemesi gerektiğini net şekilde ortaya koyuyor. PwC projeksiyonlarına göre, 2030’da ABD’de yaklaşık 35 milyon şarj istasyonu ve 27 milyon elektrikli araç bulunacak. Bu öngörü, şarj altyapısının araç sayısının önünde ilerleyeceğine işaret ediyor. Temmuz 2025 itibarıyla Çin’de de toplam 16,7 milyon şarj noktası bulunuyor. Bu sayı bir yılda yaklaşık %50 artışa denk geliyor (CarNewsChina.com).Avrupa’da hızlı şarj altyapısında %60 civarında büyüme kaydedildi (IEA). Bu veriler, küresel ve bölgesel ölçekte altyapı kapasitesinin elektrikli araçlarla uyumlu şekilde büyüdüğünü gösterirken, Türkiye'nin bu gelişime benzer hızda dahil olduğunu ortaya koyuyor.

AC ve DC Şarj Sistemlerinin Rolü

AC ve DC şarj altyapısı arasındaki denge ise enerji sistemleri açısından önem taşıyor. AC şarj, özellikle ev ve iş yeri gibi uzun süreli park edilen alanlarda yaygınken, DC hızlı şarj istasyonları kısa sürede yüksek enerji sunarak seyahat halindeki kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap veriyor. Ancak hızlı şarjın şebeke üzerindeki yükü daha fazla olması nedeniyle altyapı planlamasında bu denge kritik bir rol oynuyor.

Geleceği Şekillendiren Teknolojiler

Önümüzdeki yıllarda, akıllı şarj sistemleri, dinamik fiyatlandırma modelleri ve araçtan şebekeye (V2G) teknolojileri, şarj altyapısının sürdürülebilir yönetimi için temel araçlar olacak. Bu teknolojiler, şebeke üzerindeki yükü dengeleyerek, elektrikli araçların enerji sistemlerine entegrasyonunu kolaylaştıracak (IEA, 2024). Bununla birlikte, gelişmiş batarya sistemleri de bu dönüşümde kritik bir rol oynuyor. Daha yüksek enerji yoğunluğuna sahip bataryalar, araçların menzilini artırırken aynı zamanda şebeke ile enerji paylaşımı (V2G) için daha verimli çözümler sunuyor. Enerji depolama teknolojilerindeki ilerlemeler, hem elektrikli araçların performansını hem de şebeke istikrarını güçlendirecek.

Türkiye’nin Stratejik Konumu ve Karbon Nötr Hedefler

Türkiye, hem bölgesel stratejik konumu hem de artan altyapı yatırımları ile elektrikli araçların yaygınlaşmasında önemli bir rol üstlenmeye adaydır. Altyapı, teşvikler ve teknoloji entegrasyonu alanlarında atılan adımlar, geleceğin karbon nötr ulaşım ekosisteminin temelini oluşturacaktır.

KURUMSAL TEKLİF ALIN WhatsApp ile İLETİŞİM