if (window.location.href.includes("kurumsal-teklif")) {
window.dataLayer = window.dataLayer || [];
window.dataLayer.push({
'event': 'kurumsal_teklif_button_click'
});
}
Voltify Elektrikli Bülten Sekizinci Sayısı
Voltify’dan Elektrikli Bültenin yeni sayısına hoş geldiniz.
Sektörden, markalardan, analistlerden, kısacası dünyada
elektrikli araç pazar ve ekosistemine etki eden gelişmelerden haftalık derlediklerimizi düzenli olarak
Voltify Blog’da paylaşıyoruz.
Bizi sosyal medya kanallarımızdan takibe alarak gelişmelerden haberdar olabileceğinizi hatırlatarak bu haftanın gelişmelerine geçebiliriz.
Hidrojenli Araçların Geleceği
Hidrojen yakıtlı araçlar, otomotiv dünyasında geleceğin önemli teknolojileri arasında yer alıyor. Elektrikli araçlar kadar yaygın olmasa da hidrojenle çalışan otomobiller, özellikle sıfır emisyon avantajıyla çevre dostu bir alternatif olarak dikkat çekiyor. Bu araçların temel çalışma prensibi, hidrojenin yakıt hücrelerinde elektrik enerjisine dönüştürülmesi ve bu enerjiyle aracın çalışmasıdır. Egzozdan yalnızca su buharı çıkması, çevreye zarar vermeyen bir ulaşım çözümü sunuyor.
Ancak bu araçların yaygınlaşmasını engelleyen bazı dezavantajları da var. İlk olarak,
hidrojen üretimi oldukça fazla enerji gerektiriyor ve bu süreç genellikle çevre dostu olmayan yöntemlerle gerçekleştiriliyor. Hidrojen patlayıcı ve yanıcı olması nedeniyle tedarik zinciri ve lojistik sürecinde kritik önlemler ve buna bağlı olarak yüksek yatırım gerektiriyor. Bu nedenle de henüz istasyonların hızla yaygınlaşması yakın gelecekte çok mümkün görünmüyor. Dolum istasyonlarının azlığı, günlük kullanımı kısıtlayan en büyük etkenlerden biri.
Hidrojen yakıtının maliyeti de şu an için yüksek seviyelerde seyrediyor ve bu da kullanıcılar için önemli bir dezavantaj oluşturuyor. Öte yandan, kısa dolum süresi ve uzun menzili, sürücüler için büyük bir kolaylık sağlıyor. Yakıt dolumu sadece
3-5 dakika sürerken, dolu bir depo ile ortalama
500-600 kilometre yol almak mümkün.
Ancak
hidrojenli araçların yaygınlaşması, bu teknolojinin daha sürdürülebilir ve ekonomik hale getirilmesiyle mümkün olacak gibi görünüyor.
Bu teknolojiyi geliştiren öncü markalar arasında
Toyota,
Hyundai ve
BMW yer alıyor.
BMW ve Toyota’dan Hidrojen Yakıt Hücreli Araç Teknolojisi İş Birliği
BMW ve
Toyota, hidrojen yakıt hücreli araçları yaygınlaştırma hedefiyle uzun süredir devam eden ortaklıklarını yeni bir seviyeye taşıyor.
BMW, 2028'de ilk seri üretim hidrojen yakıt hücreli elektrikli aracını piyasaya sürmeye hazırlanırken,
Toyota ile birlikte bu teknolojiyi daha erişilebilir hale getirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Ortaklık kapsamında, iki şirketin güçlerini birleştirerek yakıt hücre teknolojisini bir üst seviyeye taşımayı ve her iki markanın da benzersiz kimliğini koruyacak esnek
FCEV seçenekleri sunmayı hedefliyorlar. Ayrıca, hidrojen altyapısının genişletilmesi için endüstri ortaklarıyla iş birliği yaparak, bu
sürdürülebilir enerji kaynağının daha geniş çapta benimsenmesini sağlamayı amaçlıyorlar.
Bununla birlikte,
hidrojen yakıt hücreli araçların en büyük engellerinden biri olan dolum istasyonu yetersizliği,
BMW ve
Toyota'nın ortaklaşa çözmeye çalıştığı ana sorunlardan biri. Hidrojenin evrensel bir enerji kaynağı olmasına rağmen, özellikle ABD'nin Kaliforniya eyaleti dışında dolum altyapısının yetersiz olması ve yüksek yakıt fiyatları, bu araçların yaygınlaşmasını zorlaştırıyor. İki otomotiv devi,
hidrojen yakıtlı araçların maliyetini düşürmek ve yakıt istasyonlarını artırmak için birlikte çalışmayı planlıyor.
BMW’nin ilk hidrojenli modeli mevcut bir modelinin hidrojenli versiyonu olarak sunulacak ve aynı zamanda ticari araçlar için de iş birliği yapılacak.
Türkiye’de Hidrojen Yakıtlı Araçlar
Türkiye’de henüz bu alanda yatırıma dair açıklanmış bir yol haritası ve gelişme olmamakla birlikte Karsan, toplu taşımada Türkiye'deki ilk
hidrojenli araç testini Gaziantep'te gerçekleştirdiğini geçtiğimiz yılın sonunda açıklamıştı. Karsan, üstün e-ATA Hydrogen adlı model ile 95’in üstünde yolcuyu
500 km üstünde menzil taşıyabileceğini duyurmuştu.
Elektrikli Araç Şarj İstasyonlarının Beklenmedik Ekonomik Faydası: Yerel İşletmelerde Artan Gelirler
MIT araştırmacılarının yeni bir çalışmasına göre,
elektrikli araç şarj istasyonları sadece çevresel faydalar sağlamakla kalmayıp, çevrelerindeki işletmelerin ekonomik performansını da artırıyor. California’da yapılan bu çalışmada, 2019 yılında
şarj istasyonlarına yakın işletmelerin yıllık harcamalarının ortalama 1.500 dolar arttığı,
2021-2023 yılları arasında ise bu artışın ortalama 400 dolar olduğu tespit edildi. Özellikle düşük gelirli bölgelerdeki işletmelerde harcama artışlarının daha belirgin olduğu gözlemlendi.
Araştırmanın yazarları,
şarj istasyonlarının çevresel faydalarının ötesinde ekonomik etkilerine de dikkat çekiyor. Çalışma, şarj istasyonlarının kurulmasının hem şarj sağlayıcıları hem de bu istasyonlara ev sahipliği yapan işletmeler için gelir çeşitlendirme fırsatları sunduğunu vurguluyor. Araştırma, 4.000
şarj istasyonu ve 140.000 işletmenin verilerine dayandırılarak, 2019'dan Haziran 2023'e kadar olan dönemdeki kredi ve banka kartı harcamalarını inceledi.
Sonuçlar, şarj istasyonlarının yakınındaki işletmelerde harcama artışlarının özellikle
100 metre içinde bulunan işletmelerde daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ayrıca, düşük gelirli bölgelerde bu artışlar daha belirgin olduğu için, politika yapıcıların bu tür bölgelere
şarj istasyonları kurmayı teşvik etmelerinin ekonomik canlılığı artırabileceği belirtiliyor.
Çalışmanın yazarlarından
Yunhan Zheng, şarj istasyonu projelerinin kârlılığını artırmak amacıyla benzin istasyonu ve perakende mağaza modelinin
elektrikli araç şarj istasyonları için de uyarlanabileceğini öne sürüyor. Çalışma, şarj istasyonlarının yaygınlaşması için yeni finansman modellerinin oluşturulmasına katkı sağlayabilir ve gelecekte bu etkilerin diğer bölgelerde de araştırılması gerektiği vurgulanıyor.
Panasonic, Elektrikli Araçlar İçin Yeni Nesil 4680 Bataryalarının Üretimine Başlıyor
Panasonic Holding’in enerji birimi, yüksek kapasiteli
elektrikli araç bataryalarının seri üretimi için hazırlıklarını tamamladı. Batı Japonya’daki Wakayama vilayetinde yenilenen fabrika, Tesla’ya tedarik edilen mevcut
2170 silindirik bataryalardan beş kat daha fazla kapasiteye sahip olan
4680 hücrelerinin üretimi için ana tesis olacak. Bu yeni
46 mm çapa ve
80 mm yüksekliğe sahip
elektrikli araç bataryaları, elektrikli araçların menzilini uzatmayı ve aynı kapasite için daha az hücre kullanmayı mümkün kılacak. Panasonic, Mart 2025’e kadar
400 kişilik bir ekip oluşturmayı ve yeni süreçleri diğer batarya fabrikalarına taşımayı hedefliyor.
Norveç’in Elektrikli Araç Devrimi: İlham Veren Başarı Hikayesi
Avrupa genelinde teşviklerin azalmasıyla
elektrikli araç satış artış hızında yavaşlama görülüyor. Ancak bu teknolojiyi ve katkısını benimseyen ülkelerde ivme hız kesmiyor; bu ülkelerin başında ise
Norveç geliyor. Norveç’te Ağustos ayında satılan araçların
%94'ü elektrikli oldu. Bu oran, Norveç'in
elektrikli araç devriminde yeni bir dönüm noktasını işaret ederken, sadece Avrupa'da değil, küresel ölçekte de dikkat çekiyor.
Fosil yakıtlı otomobilleri terk etme yolunda öncü ülkelerden biri olan Norveç, Ağustos ayında toplam
11.114 araç kaydetti ve bunların 10.480’i tamamen elektrikli modellerdi.
Bu rakamlar, Norveç'in 2025 yılına kadar sıfır emisyonlu araç kullanımını yaygınlaştırma hedefinin ulaşılabilir olduğunu gösteriyor. Norveç'in elektrikli araçlardaki başarısı, teknolojik ilerlemelerin yanı sıra vergi muafiyetleri, kapsamlı sarj altyapısı, ücretsiz
kamuya açık şarj istasyonları, otoyol geçişleri ve park imkanları ile mümkün oldu.
Diğer ülkeler de Norveç’in izinden giderek elektrikli araçlara geçişi hızlandırabilir ve çevresel sürdürülebilirlik yolunda büyük adımlar atabilir.
Kısa Kısa Markalardan…
Hyundai, 1986’da tanıttığı amiral gemisi
Grandeur’un 35. yılını özel bir konseptle kutluyor: Heritage Series Grandeur. Bu
elektrikli araç, orijinal tasarımını korurken günümüz teknolojisi ve lüks detaylarla yenilendi. Dış tasarımında Parametric Pixel farlar gibi yenilikler öne çıkarken, iç mekânda retro aydınlatma ve geniş ekran gibi modern dokunuşlar dikkat çekiyor. Ayrıca, nostaljik tek kollu direksiyon simidi gibi eski modelden ilham alan detaylar da mevcut. Aracın iç mekânı, kadife ve Napa deri kombinasyonu ile lüks bir dokunuş sunarken, müzik tutkunları için
4 yönlü hoparlör sistemi ve sanal piyano gibi özellikler de unutulmamış. Heritage Series Grandeur, markanın geçmişine saygı duruşu niteliğinde olup, Hyundai’nin gelecekteki tasarımlarına ilham veriyor. Bu özel konsept, Hyundai'nin mirasını ve modern vizyonunu bir araya getiriyor.
Citroën AMI araçlarının oluşturduğu dört araçlık bir filo, “La Croisière Verte” adlı bir keşif gezisine çıkmaya hazırlanıyor. Bu yolculuk,
elektrikli hafif araçların potansiyelini sergilemek amacıyla Afrika’nın kuzeyinden güneyine uzanan
13.500 km'lik bir keşfi içeriyor. Araçlar, yolculuk boyunca ihtiyaç duyacakları enerjiyi sağlamak için her biri
5.600 Watt’lık güneş panelleri taşıyacak ve sabit şarj için bu panellerden faydalanacak.
Keşif, Afrika kıtasının keşfedilmesinin yüzüncü yılını kutlamak amacıyla Ekim ayında başlayacak ve Paris'ten başlayarak Marsilya üzerinden Fas'a geçecek. Hedef ise Güney Afrika'nın Cape Town kenti olacak. Yolculuk boyunca, günde ortalama
200 km yol katedilmesi planlanıyor, bu da saatte 45 km hızla ve iki vardiya halinde gerçekleştirilecek.
Araçların bataryaları ise öğle saatlerinde güneşin en yoğun olduğu zaman dilimlerinde şarj edilecek.
Anadolu Isuzu, tamamen elektrikli ticari aracı BIG.e'yi 17-22 Eylül 2024'te Almanya'nın Hannover kentinde düzenlenecek
IAA Transportation Fuarı'nda tanıtacak. BIG.e çok çeşitli kullanım alanlarına uygun olarak geliştirildi. Kamu hizmetleri, özel sektör, turizm ve fabrika içi operasyonlar gibi birçok sektörde kullanılmak üzere tasarlanan araç, hastaneler, üniversite kampüsleri, belediyeler, market zincirleri ve
e-ticaret firmaları gibi alanlarda yüksek verimlilik sunmayı ve işletme maliyetlerini azaltmayı hedefliyor.
BIG.e, yaklaşık 4 metreküplük kargo alanı ve 1000 kg’a kadar yük taşıma kapasitesi sunuyor.
9.4 kW gücündeki elektrik motoruyla donatılan araç, üç farklı batarya seçeneğiyle geliyor.
10,5 kWh batarya 100 km,
15,7 kWh batarya 135 km,
21 kWh batarya ise 170 km menzil sağlıyor.
Scania’nın en uzun rotasını gerçekleştiren
Scania 40R modeli, İsveç'in Södertälje kentinden 3 bin 300 kilometrelik yolculuk sonunda Türkiye’ye ulaştı. Yolculuk toplamda 13 gün sürdü. İsveç, Polonya, Çekya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye olmak üzere toplam 8 ülke geçildi.
Yaklaşık 38 ton azami yüklü ağırlık ile
21 Ağustos 2024 tarihinde yola çıkan Scania 40R'nin ilk dolumları İsveç'teki gerçekleştirildi ardından yol boyunca toplam 14 sefer şarj için mola vererek
3 Eylül 2024 tarihinde Edirne’den Türkiye’ye giriş yaptı.
BYD, Han modelinin güncellenmiş versiyonunu tanıttı ve Türkiye’de de satışa sunulacak olan şarj edilebilir hibrit modeli
BYD Han DM-i'nin artık tamamen elektrikli modelle aynı görünüme sahip. 2025 yılına ait Han sedan modeli, yenilenen özellikleri ve daha rekabetçi fiyatları ile piyasaya çıkıyor. Hem hibrit hem de tamamen elektrikli seçenekleriyle öne çıkan bu model, Türkiye’nin yerli otomobili
TOGG T10X’e güçlü bir rakip olmayı hedefliyor.
Volvo Trucks, sürdürülebilir taşımacılık vizyonu doğrultusunda geliştirdiği yeni FH elektrikli kamyon modelini
2025 yılında piyasaya sürmeyi planlıyor. Bu model, tek bir şarjla
600 kilometreye kadar menzil sunarak, uzun mesafeli taşımacılıkta elektrikli araçların kullanımını yeni bir seviyeye taşımayı hedefliyor.
Uzun yol taşımacılığında elektrikli kamyonlar sürdürülebilir ve daha az maliyetli bir alternatif sunuyor.